Sayfalar

27 Mayıs 2015 Çarşamba

Psikolojik Savaş



Kitaptan alıntılar: 

SİYAH ve GRİ PROPAGANDA (sf. 29-30)

Psikolojik harbin "dimağları ele geçirme" diye adlandırdığı amaç düpedüz "beyin yıkamadır". Psi. Savaş kitaplarında "propaganda" diye geçiyor. Kontrgerilla propagandasının, yani psikolojik harbin temel malzemesi yalandır. İftira ve karalamadır. 

SİYAH PROPAGANDA: İddia ettiğinden başka bir kaynaktan gelen kapalı bir propaganda nevidir. Yalan ve rivayetten istifade eder.

GRİ PROPAGANDA: Hiçbir kaynak bildirmeyen bir propaganda nevidir. Rivayetlerden istifade eder. Hiç yokken ortaya çıkar, çabuk yayılır, doğruluğu tahkik edilemez.....

İP hakkkındaki siyah ve gri propagandalara, yalanlara örnekler: "Bunlar devrimcileri ihbar etti", "Bunlar ajan", "Bunlar devrimcileri öldürdü"..... DOĞRULUĞU TAHKİK EDİLEMEZ, çünkü OLMAYAN BİR ŞEYİN OLMADIĞI KANITLANAMAZ.."

(...)

"Son 20 yılın medyasında, İşçi Partisi ve Doğu Perinçek dışında, "solcuyum" diyen örgüt ve liderleri hedef alan tek bir yazı bulamazsınız. Emperyalizmin güdümündeki holding gazete ve dergilerini tarayınız, liboş, Fetullahçı, ırkçı köşe yazarlarını sabırla okuyunuz, İP dışındaki sosyalist sol örgütlere karşı tek satıra dahi rastlamayacaksınız. Sanırsınız ki, bütün çamurlar, İşçi Partisi'ne atmak için imal edilmiştir. SüperNato'nun ("Gladyo") Türkiye'de sosyalist sola yürüttüğü psikolojik savaşta tek bir görev belirlenmiştir: İşçi Partisi'ni yıpratmak! Başka bir hedef yoktur. "Vardır" iddiasında bulunan, tek bir sayfa yazı getirsin! (...) 

Diğer BÜTÜN sol parti ve örgütler, satranç tahtasında emperyalist sistemin piyonları olarak yer alırlar. Onlara düşmanlık yapılmaz; onların okşanmalarına özen gösterilir.... (...)




Sistem için bütün mesele, emperyalizmi hedef alan, milleti birleştiren, işçi ve köylü kitlelerini seferber etmeye yönelen, örgütlü ve akıllı bir mücadelenin gelişmesini önlemektir. Kuşatılması, yıpratılması, bölünmesi gereken solculuğun adresi, bu nedenle hep İşçi Partisi'dir. Emperyalist ve gerici merkezler, ÖDP, EMEP, TKP, SDP ve sözümona yasadışı görüntülü örgütlerin hepsini İşçi Partisi'ne karşı dolaylı müttefik olarak görmektedirler (...) (sf. 8)

SüperNato'nun psikolojik savaş merkezi, 3 Kasım 1972 tarihinde Marmara Brifingini yapmıştır. Toplantıya zamanın Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay dahil devlet ricali katılmıştır. .... Raporun 1. bölümünde" Türkiye İşçi Köylü Partisi" (Bugünkü İP) hakkında şu değerlendirme yapılmaktadır:

"Milli Demokratik Devrim stratejisini benimsemiş olmasına rağmen, diğer örgütlerin tersine, kendiliğindenci ve aceleci eylemlerden kaçınarak, uzun devrede faaliyet gösteren bu örgüt, aynı zamanda militanı en çok, teşkilatı en yaygın olandır...... İşçi-köylü kesimlerinin PDA (Proleter Devrimci Aydınlık) kültürü doğrultusunda bilinçlenmesini hedef seçmişlerdir. Bu gayretlerinin sonunda kendilerine sempati duyan bir kitle yaratmaya da muvaffak olmuşlardır"... [Marmara Brifingi, Devletin Gözüyle Sol ve Sağ Örgütler, 1995, Kaynak Yayınları]

SüperNATO'nun saptaması budur.  1980'e kadar İP dışındaki tüm sol örgütler, SüperNATO tarafından çeşitli yollardan denetim altına alınmış, dolaylı müttefik haline getirilmişlerdir. Denetim altına alınmayan tek örgüt İP'dir. O nedenle, psikolojik savaşın soldaki tek hedefi İşçi Partisi olarak belirlenmiştir.

(...)

İşçi Partisi ve Doğu Perinçek'e yönelen psikolojik savaş malzemeleri yüz klasöre yakındır. (...) Partimizin ve Aydınlıkçıların geçmişine neden bu kadar önem verilmektedir? En büyük yalanlar neden partimize karşı üretilmektedir) ... İşçi Partisi emperyalizme karşı biricik seçenek olduğu için!


Psikolojij savaş yöntemleri hakkında...

Eski ÖHD (Özel Harp Dairesi / Kontrgerilla) Başkanı Cihat Akyol:

"Bazı ahvalde propaganda için istismar edilmek üzere mürettep olaylar meydana getirilir. İsyan yaptığı intibaını verecek, yağma ve katliam, ırza tecavüz olayları ele alınabilir...." 

[[Ben ekliyorum: Örnekleri anımsayalım, 1 Mayıs 1977 katliamı, Çorum, Kahraman Maraş katliamları...12 Mart öncesi AKM'nin yakılması.... Eminönü vapurunun batırılması..]]]


PSİKOLOJİK SAVAŞ, HASAN YALÇIN, 2006, KAYNAK YAYINLARI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder