Sayfalar

20 Kasım 2014 Perşembe

Kumpastan Dirilişe

ALINTILAR: 

Ergenekon Davası'nın sanıklarındandı. Yıllarca hapiste kaldı. Yarbay Mustafa Dönmez. 23 yaşındaki oğlunun, trafik kazasında öldüğü haberini duruşma salonunda aldı. Yıkılmıştı. (BU ACIYI DÜŞÜNEMİYORUM! fe) 

.... Avukatları cenazeye katılması için başvurdular. "Araç yok" dendi. CHP MV Akif Hamzaçelebi devreye girdi, valiyi aradı. Vali jandarmayı.... Jandarma ulaşım bedelini peşin istedi.. Zamanla yarışılarak 1700 TL toplandı, Silivri'ye gidilip bankaya yatırıldı, gelindi. Jandarma bu sefer "800 TL daha" dedil...(EL İNSAF.. BUNLARDA İNSANLIK KALMAMIŞ!!fe) 


Yola çıkıldı ama Maslak'a uğrayıp araç komutanının alınması gerekiyordu... 14.00 feribotuna yetişildi, ama güvenlik sorunu ortaya çıktı!!! Denize atlayıp kaçabilirdi!!!! Karayoluyla devam edildi.. Mezar başında defin için bekleyen ailesine yetişti (ss. 132-133).


Emekli Orgeneral Erdal Alan'ın Necdet Özel'e hitaben söyledikleri:
"Balyoz'un bir kelimesi doğruysa 100 yıl yemeye razıyım. Dinimden, milletimden vazgeçmeye hazırım. 237 Türk subayını koyun gibi boğazladılar, geleceğin tüm başarılı komutanlaarını tek tek doğradılar. Böyle bir ülke olabilir mi?..........(...) .......... Öbür tarafta insana 'Paşa mısın, vekil misin, Genel Kurmay Başkanı mısın?' diye sormazlar, 'adam mısın?' diye sorarlar..................................Tüm komutanlar tutuklanmışken tutuklanmayan tek komutan Necdet Özel'dir. ..............."  s. 143

Başka bir Balyoz hükümlüsü Kurmay Albay Erdal Akyazan'dan Özel'e:
"Sessizliğinizi kurumsal kimliğinize bağladınız. Siz, bizim bunun kurumsal değil durumsal kimliğinizle ilgili olduğunu anlmayacak kadar akılsız olduğumuzu mu düşünüyorsunuz?"
3.11.2013, Yeniçağ.

Babası ağır hapis cezası alan bir asker çocuğunun Necdet Özel'e Mektubundan:

"Hepimiz ağlarken sen nasıl uyuyorsun? Aynaya baktığında ne hissediyorsun? Gözlerimin içine bakıp nedenini anlatabilir misin? Gurur duyuyor musun, nasıl başın dik yürüyebiliyorsun?"
23.12. 2013, Aydınlık. 

.... Hastalandılar, kanser oldular, anneleri, babaları, evlatları öldü. Yine de tutsaklıkları sürdü. Cezaevinde bilincini kaybeden de, hastane odasında serumlara bağlı yatan da, adeta sürüklenerek getirilip ifadesi alındı. Bu sözde örgütün liderlerinin yaş ortalaması yetmişti. Dünyada daha yaşlı bir terör örgütü görülmemişti!... Hakaretlere uğradılar. Onlara hakaret edenler Atatürk'e 'İngiliz piçi' diyenlerdi.... Savunmalarından dolayı cezalandırıldılar. Sadece Doğu Perinçek, savunmalarından dolayı 34 yıl aldı. ....... Kadın tutuklular tek başlarında erkek cezaevleerinde barındırıldılar..... Milyonlaarca sayfalık dava dosyasını inceleyip, savunma yazmak için, haftada sadece 7 saat bilgisayar hakları vardı. ... Gösterdikleri tanıklar bile dinlenmedi.... Milletin canına yetmişti.

===>>>> 13 ARALIK 2012 GÜNÜ SİLİVRİ'de MAHKEME SALONUNUN ÖNÜNDE 150,000'den FAZLA İNSAN VARDI.


OKTAY YILDIRIM, KUMPASTAN DİRİLİŞE, 2014. ss. 164

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder